Hayattan anlar 6

Hayattan anlar..6

Günlük işler biz ev hanımlarını bütün bir gün meşgul ederler, çoğu zaman da ev halkı bütün bu işlerin kendiliğinden olduğunu sanırlar.

Ya da davranışlarından biz öyle sanırız.

Ben bankadaki şeflik görevinden ayrıldıktan sonra, bir 10 yılı o kadar hızlı tükettim ki, ancak hasta olduğumda geri dönüp bakabildim.

O da kendiliğimden değil.

Şeker başlamıştı ama ben bir türlü insülün yapmak istemiyordum.

Bunda eşimin ve çevrenin de etkisi vardı ama, sorun benim hastalığı kabul etmemle ilgiliydi sanıyorum.Derken KIBRIS a tayınımız çıktı..

Kıbrıs’ta benimle meşgul olan iki dahiliye doktoru,beni razı edemeyince, bir psikologla konuşmamın uygun olacağını söylediler.

Bu üç doktorun benim için yaptıklarına minnettarım.

Ahmet bey sessiz ama bilgili,

Mehmet bayraktar ise hem bilgili, hem de vokal anesteziyi iyi bilen bir doktordu.(Vokal anesteziyi ben uydurdum konuşarak hastayla diyalog kurduğu için)

Psikologla görüşüp beni ona gönderdiler.

Dün gibi söylediği her söz hatırımda .

Bana hayata dair, yaşantıma dair, bir çok soru yöneltti.

Git bunları düşün öyle gel dedi .

Mesela sorulardan biri

“bu güne kadar kendin için ne yaptın” idi.:)

Kısa ve net bir soru.

Düşündüm…

Hiçbir şey!…

Bu kadar mı yani?…

Liseden mezun oldum” terör var üniversitede, en iyisi bankaya sokalım seni ,orada çalışır hayatını kazanırsın, hem de aile bütçesine yardımın olur” dediler, hele bu son söylenen, bende bana ihtiyaç var düşüncesi geliştirdi.

Bankada çalışırken bayağı başarılı oldum, kısa zamanda şeflik kursu, derken şef yardımcılığı elde ettim.

Sonra evlen dediler evlendim.

Çocuğun olsun dediler.

O da oldu.

Çocuğun bakımını halası yapacaktı, son anda fikir değişince ortada kaldım..

Çocuğun bakılması problem oldu.

O zamanlar ne kreşler bu kadar yaygın, ne de bakıcı kadın bulmak kolay.

Eşim şarka tayin oldu, oralarda bizim bankanın şubesi yok.

Ama öncelikli olarak çocuğa bakacak biri yok.

İşten ayrılmak zorunda kaldım .

Çocuğum için, eşim için.

Geride bırakılan kariyer.

Bunları hiç düşünmeden geçen onca yıl.

İki çocuk bakımı bana ait ve yalnız.

Çünkü babamız hep uzaklarda hep görevde.

Aileden yardım alamıyoruz.

Uzak diyorlar, gelemeyiz diyorlar.!…

Bir süre sonra zaten yardım da istemiyorsunuz.

Düşünün yüksek tahsil, kariyer, hedefler birer birer yok olmuş.

Tabii doktor sormasa o gaile ile devam edeceğim ama sordu bir kere.

“Egonu yok sayarak kendini bitirmişsin, hiç değilse bundan sonra bir şeyler yap!”

Epey düşündüm; birkaç gün sonra artık karar vermiştim.

İnsülüne başlayacak, biraz da kendim için bir şeyler yapacaktım.

Kısa bir zaman sonra Ankara’ya geldik ve ben Gülhane’ye gidip insülüne başlayacağım dediğimde, ilk defa bir hasta kendisi talep ediyor, diye pek sevindi Endokrin’deki doktorlar.

Halbuki o kararı verene kadar herkesle , tanrıyla, kendimle, ne kadar kavga ettim. Neden ben diye!…

Aradan geçen iki yıl ve o doktorların çabalarını unutamam.

İşte bu yüzden ben doktorlara tanrının elleri diyorum.

İyi de bütün bunları bize niye anlatıyorsun diyorsunuz her halde.

Belki benim gibi olanlarınız vardır.

Sabahleyin uyandığınızda “bugün ben kendim için ne yapabilirim” dediğinizde kendinizi önemsemeye başladınız demektir.

Bu iyi bir başlangıç.

Unutmayın bu 24 saat hiç dokunulmadı.

Siz nasıl yaşamak isterseniz öyle geçecek.

Ve geri dönüşü yok.

Böyle başladı 1989 eylülü tam 29 yıldır,güne merhaba ile başlıyorum.

Doğan gün bana ve aileme güzel şeyler getirsin diyorum.

Şeker başladığında 2 yıl direndim ya, işte o zaman ufak tefek unutkanlıklarım da başlamıştı.

Yüksek şekerle yükselen keton maddeleri beyinde harcanmaya başlayınca, kötü şeyler oluyor.

Hem size hem de ailenize.

Sizin sinirleriniz bozulunca,, ailedeki herkes etkileniyor

Çocuklar bir gün bana” bizim yüzümüzden mi hasta oldun” diye sormuşlardı.

”Biz seni çok üzdük ondan mı?” demişti kızım.

“Hiç olur mu” dedim o günden sonra geriye dönüp hatıralarımızı konuşmaya adet edindik.

Falan zamanda ne olmuştu ?onlar ne hissetmişlerdi?

Çok da işe yaradı o sıkıntılı dönemde yaşadıklarımızı konuştukça , birbirimizi daha iyi tanıdık yaraları hemen sardık.

Ben unutkanlığımı atmak istiyordum.

O dönemde bana kuran öğreten emekli Türkçe Öğretmeni AKİFE arkadaşıma minnettarım.

”Başlayalım belki hafızanın gelişmesi için yeni bir şey öğrenmek iyi olur” dedi.

“Ya yapamazsam herkes öğrenemedi demez mi?” Dedim.

“Önceleri kimseye bir şey söylemeyiz ailene bile!… çocukları okula gönderince her gün bir saat çalışırız”dedi .

Bu arada tekrar kitap okumaya da başlamıştım.

Yeni çıkan yayınlar kişisel gelişim kitapları..

Kutsal kitabı da Türkçe anlamından sular seller gibi biliyordum..

Arapçadan okumak beynimi çalıştıracaktı..

Önceleri biraz zor oldu, ama bir haftada alfabeyi bitirince bana güven geldi.

Üç ay sonra kutsal kitabı sökmüştüm.

Ardından üniversite sınavına girdim.

Açık öğretim iktisat bölümünü kazandım.

Öğrenim süresi biraz uzun sürse de .:)

Eskişehir üniversitesi iktisat fakültesini bitirmeyi başardım.:)

Daha sonra bir çok yardım derneklerinde çalıştım.

Mehmetçik vakfı, depremde yardım çalışmaları

,

AÇEV de gönüllü öğretmenlik.

Hele bu sonuncusu inanılmaz bir görevdi.

18 tane okuma yazma bilmeyen kadın.

Kurs bittiğinde sular seller gibi okumadılar belki ama, en azından alışverişe çıktılar.

Evdeki haklarını öğrendiler.

Kadın olduklarının farkına vardılar.

Telefon edip konuşmayı öğrendiler.

Hala beni arıyorlar, önemli günlerde.

Üretmek ama ben istediğim için üretmek çok ama çok güzel bir şey.

Bu hikayede haberci görüntü yoktu fark ettiyseniz.

Bu gerçek görüntüydü.

Şimdiyi yaşamayı öğrendiğim günden beri ben huzurluyum.,

Çevrem huzurlu.

KENDİM İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAYA BAŞLAYINCA SİHİR DE BAŞLADI..

Unutmayın dostlar, bugün size verilmiş açık bir çek, siz onu nasıl doldurursanız öyle harcanacak.

Geçmişte yaşanan güzel günleri yedeğinize alın, yola öyle devam edin.

Geçmişteki kötü anları yaşayıp durursanız, bugünü de berbat edersiniz.

Zihinsel geviş getirmeyi bırakın..

Bu gün sizi bekliyor..

Yarın için endişelenmeyin..

O nasılsa gelir..

Bu gün iyi olursa gelecek de güzel olur

SIRRIMI DA SÖYLİYEYİM NE KADAR HAYATA DOKUNURDSANIZ O KADAR GERİ BİLDİRİM GELİYOR..

O KİŞİLERDEN DEĞİL…7

O BİR OLANDAN…

ayseysen2018..

ayseysen tarafından yayımlandı

Hayata dair ne varsa paylaşılmalı...My dream...

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın